“`html
Phlegraean Sahası’nda Şiddetli Deprem Alarmı
Geçtiğimiz günlerde Napoli yakınlarındaki Phlegraean Sahası’nda 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu olay, bölgede son 40 yıl içinde kaydedilen en güçlü sarsıntılardan biri olarak kayıtlara geçti.
Bilim insanları, bu son altı ay içinde bölgede 3.000’den fazla küçük ya da büyük depremin kaydedildiğini ifade etti. Bu rakam, Phlegraean Sahası’nın normal sismik aktivitesinin çok üzerinde bir durum olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, volkanik patlamaların öncesinde yeraltında oluşan basınç birikimleri nedeniyle depremlerin arttığını vurguluyor.
Bir Düdüklü Tencere Gibi Patlayabilir
Bu küçük depremler, yanardağın magma odasının üzerini koruyan kayaların zayıflamasına yol açarak, akışkan sıvının yüzeye çıkışını kolaylaştırmakta.
Bilim insanları bu durumu, kapağı kapalı bir düdüklü tencerenin içeride biriken buhar nedeniyle patlamasına benzetiyor.
Ayrıca, jeologlar yanardağdan yükselen gazlarda ani bir artış olduğunu gözlemledi. Bu durum, volkanın yeniden aktif hale geldiğine dair önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Campi Flegrei bölgesindeki karbondioksit emisyonlarında yaşanan belirgin artışlar da dikkat çekici.
Daily Mail‘e göre, İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü (INGV) yetkilileri, günlük emisyon seviyelerinin 4.000 ila 5.000 ton arasında değiştiğini bildirdi. Uzmanlar, gaz emisyonundaki artışın, magmanın yüzeye yaklaşıp volkan üzerindeki basıncı artırmasının bir işareti olduğunu belirtiyor.
Beklenen bir püskürmenin, milyonlarca insanın yaşamını etkileyebileceği ve “gezegenin neredeyse kaosa sürükleneceği” uyarıları dikkat çekiyor.

Yüzeye Yakınlaşan Magma
INGV’nin bulgularına göre, magma şu anda yüzeyin birkaç kilometre altına kadar yükselmiş durumda ki bu sığ konum, endişeleri artıran bir başka unsur olarak dikkat çekiyor.
Son yaşanan depremler ve gaz çıkışları göz önüne alındığında, basınç artmaya devam ederse ani bir püskürmenin gerçekleşmesi ihtimali her geçen gün artıyor.
INGV’de görevli olan yanardağ uzmanı Christopher Kilburn, “Magmanın hareketi ile gaz emisyonları arasındaki etkileşimleri ayırt etmek oldukça kritiktir,” dedi.
Magma Kaynağı: Yüzde 80
Napoli Üniversitesi Federico II’nde doktora öğrencisi olan Gianmarco Buono tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, Solfatara Krateri’nden çıkan karbondioksitin yaklaşık %80’inin doğrudan yüzeyin altındaki magmadan geldiğini ortaya koymuştur.
Bu durum, magma kaynağında bir gaz salınımı olduğunu ve sıvının yüzeye yaklaştığını gösteriyor. Geriye kalan %20’lik kısım ise yer altındaki kayalar ile etkileşimde bulunan sıcak sıvılardan kaynaklanıyor. Ancak bu doğal süreç, her zaman patlama ile sonuçlanmayabilir.
Bilim insanları, gaz çıkışlarını, yer kabuğundaki kabarmaları ve küçük depremleri takip ederek olası püskürme durumlarını izlemeye çabalıyor.
Magma yukarı doğru hareket ettiğinde, gazları dışarı itiyor ve volkan içinde basınç oluşturuyor. Aşırı basınç birikimi, çatlaklara neden olarak, potansiyel olarak tehlikeli bir püskürmeyi tetikleyebilir.
Son Patlama 1538’de Gerçekleşti
Campi Flegrei isminin İtalyanca’da “yanan tarlalar” anlamına geldiğini belirtelim. Bu dev krater, binlerce yıl önce yaşanan büyük bir patlamanın sonucunda magma odasının üzerindeki toprağın çökmesiyle meydana gelmiştir.
Campi Flegrei en son 1538 yılında patladı. Bölgedeki püskürmeler sık olmasa da her birkaç bin yılda bir büyüklükte patlamalar meydana gelmektedir. Son 20-30 yılda, yanardağda bazı hareketlenmeler gözlemlenmiştir.
Biliminsanları bir sonraki patlamanın zamanını kesin olarak tahmin etmenin imkansız olduğunu, ancak mevcut durumların bu olayın oldukça yakın olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiyor.

2005’ten Beri Süregelen Hareketlilik
Campi Flegrei’deki bradiseizm, yani yavaş depremler 2005 yılından itibaren devam etmekte. Bu olay, yerin altındaki magma ve gaz birikimlerinin yüzeyi yukarı itip aşağı çökmesine neden oluyor. Örneğin, Napoli yakınlarındaki Pozzuoli kasabasının yüksekliği yaklaşık 143 santimetre artmış durumda.
Bilim insanları bu durumu, Dünya’nın yüzeyinin bir balon gibi şişmesine benzetiyor. Ayrıca, yapı mühendisliğinde kullanılan bir model ile Campi Flegrei’nin altındaki kayaların strese nasıl tepki verdiğini analiz ettiler.
Elde edilen sonuçlar, yer kabuğunun esneme sürecinin sona erip çatlamaya başladığını gösteriyor. Bu durum, genellikle patlamalardan önce görülen bir değişim olarak biliniyor. Araştırma, “Patlama olasılığının artış gösterdiğine dair net bir ilerleme var,” şeklinde ifade ediliyor.
4 Milyondan Fazla İnsan Tehdit Altında
Campi Flegrei, Napoli ve çevresindeki 4 milyondan fazla insan için büyük bir tehdit teşkil ediyor. Napoli şehri ve Pozzuoli gibi kasabalar, bu volkanik alana oldukça yakın bir konumda yer alıyor.
Yanardağın bir püskürme gerçekleştirmesi durumunda ortaya çıkacak zarar, çok geniş bir alanı etkisi altına alabilir. Lav akıntıları, kül bulutları ve üst düzeyde sıcak gazlar, ciddi yıkımlara yol açabilir, can kaybını artırabilir.
Yarışmacı yollar kapanabilir ve enerji ile su kesintileri yaşanabilir. Bütün bunlar, bölgede yaşayanlar için son derece tehlikeli ve kaotik sonuçlar doğurabilir.

İklim Değişikliği Riski
2005 yılında tespit edilen endişe verici belirtiler, yetkililerin volkanın alarm seviyesini yeşilden sarıya çekmesine yol açtı. Napoli ve çevresinde yaşayanlar için geniş kapsamlı tahliye planları hazırlansa da, püskürmenin kaçınılmaz hale geldiği bir noktada bu planların hızlı bir şekilde uygulanıp uygulanamayacağı belirsizliğini koruyor.
Campi Flegrei tehdidinin yalnızca yerel bir sorun olarak ele alınmaması gerektiği aşikâr. Yaklaşık 40.000 yıl önce meydana gelen dev bir patlama, dünya tarihindeki en büyük volkanik felaketlerden biriydi ve aynı zamanda küresel iklim değişikliklerine yol açtı.
Benzer bir patlamanın günümüzde olması durumunda, etkileri yalnızca İtalya’yla sınırlı kalmayabilir. Kül bulutları Avrupa’nın gökyüzünü sararak hava trafiğini aksatabilir, tarım üretiminde ciddi hasarlara yol açabilir ve enerji tedarikinde kesintilere neden olabilir.
Volkanik gazlar güneş ışığını engelleyebilir ve bu da yıllarca sürecek soğuk hava koşullarına yol açabilir. Öngörülemez hava olayları, dünya genelinde gıda arzını tehdit edebilir.
“`